Donukkaya ve Stonehenge
Dünyanın en çok turist çeken on yerinden birisi, İngiltere Salisbury´deki Stonehenge´dir. Kimlerin, ne zaman ve ne amaçla yaptıkları hala kesin olarak bilinmeyen Stonehenge, gerçekten de çarpıcıdır ama acaba dünyada tek midir? Belki veya değil. Bir adayımız var; Tarsus´daki Donukkaya veya Dönüktaş ya da Donuktaş. İsmin kökeni şimdilik bilinmiyor. Bir dikdörtgen şeklinde, uzun kenarları dıştan 115 metre, içten 87 metre, genişliği 42 metre, yüksekliği ise 8 metre. Stonohenge gibi, neden yapıldığı bilinmiyor. Birkaç kazı yapılmış ama bulunanlar çok daha sonraki çağlara ait. Bir söylenceye göre, Donukkaya Asur Kralı Asurbanipal´in mezarı, Kral burada Persler tarafından öldürüldü ve gömüldü. Ama pek geçerli bir iddia değil çünkü böylesine görkemli ve ünlü bir kralla ilgili birşey bulunmuş değil ve bazı uzmanlara göre Donukkaya, Asur döneminin çok öncesinden kalma. Kazılarda sadece Roma döneminden kalma birkaç silah ve kemikler bulunmuş. Duvarların yapısı garip çünkü dıştan baktığınızda duvarların üstünün temelinden geniş olduğu görülüyor yani temelde beş metre kalınlığı olan duvar, tepede 8 metreye kadar genişliyor. Veya altta bir dikdörtgen temel var, üzerine daha geniş bir dikdörtgen konulmuş.
Dünyanın en çok turist çeken on yerinden birisi, İngiltere Salisbury´deki Stonehenge´dir. Kimlerin, ne zaman ve ne amaçla yaptıkları hala kesin olarak bilinmeyen Stonehenge, gerçekten de çarpıcıdır ama acaba dünyada tek midir? Belki veya değil. Bir adayımız var; Tarsus´daki Donukkaya veya Dönüktaş ya da Donuktaş. İsmin kökeni şimdilik bilinmiyor. Bir dikdörtgen şeklinde, uzun kenarları dıştan 115 metre, içten 87 metre, genişliği 42 metre, yüksekliği ise 8 metre. Stonohenge gibi, neden yapıldığı bilinmiyor. Birkaç kazı yapılmış ama bulunanlar çok daha sonraki çağlara ait. Bir söylenceye göre, Donukkaya Asur Kralı Asurbanipal´in mezarı, Kral burada Persler tarafından öldürüldü ve gömüldü. Ama pek geçerli bir iddia değil çünkü böylesine görkemli ve ünlü bir kralla ilgili birşey bulunmuş değil ve bazı uzmanlara göre Donukkaya, Asur döneminin çok öncesinden kalma. Kazılarda sadece Roma döneminden kalma birkaç silah ve kemikler bulunmuş. Duvarların yapısı garip çünkü dıştan baktığınızda duvarların üstünün temelinden geniş olduğu görülüyor yani temelde beş metre kalınlığı olan duvar, tepede 8 metreye kadar genişliyor. Veya altta bir dikdörtgen temel var, üzerine daha geniş bir dikdörtgen konulmuş.
Yapının içinde
enine bir dikdörtgen daha var ama ne duvarlara ne de içerdeki yapıya
inen veya çıkan bir bağlantı yok yani ne merdiven kalıntısı var ne de
başka
birşey. Ama daha da garibi, Donukkaya´nın dışarsı ile de bağlantısı yok
yani kapısı da yok, sonraki yüzyıllarda birileri duvarın bir yerini
yıkıp, bir giriş açmışlar. Peki Donukkaya´ya nasıl girilip, çıkılıyordu?
Tam ortada zeminde bir delik veya giriş ya da mağara giriş var ama
nereye açılıyor. Bunu bilen bir yetkili yok ama yöre halkı ilginç şeyler
anlatıyorlar; eskilerde yeni evlenenler bu girişten içeri girer ve
yapının dışındaki bir başka yerden çıkarlarmış, böylece evliliğin iyi
olacağına inanılırmış. Ama birgün bir çift dışarı çıkmamış ve bir daha
bulunamamışlar, ondan sonra da giriş yasaklanmış.
Donukkaya´nın yukarda
adı geçen Yedi Uyuyanlar Mağarası´na yakın olması bir başka ilginç olay.
Sonuç olarak Donukkaya çok ilginç bir yer, İngilizler kadar akıllı
olsaydık herhalde Donukkaya turislerle dolup taşardı. İsmi bile
tartışmaya açık; Dönüktaş ne demek? Nereye dönük? Uzaya mı? Gizem
turizmi bunları çağrıştırıyor ve düşündürüyor. Unutmayın ki, Daniken´ın
rehberliğini yaptığı turist grupları dünyanın gizemli yerlerini
dolaşarak milyarlar kazandırıyorlar ve üstelik Türkiye´ye geliyorlar.
Bizim turizmcilerin hali ise, kendiliğinden gizem. Haberleri bile yok,
halı mağazalarından ve kuyumculardan burunlarını çıkaramıyorlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder