2 Mart 2012 Cuma

Truva gerçek mi?

Truva gerçek mi?

Troya mı? Yoksa To-Ro-ja mı?


Derken ortaya ciddi bir isim çıktı; Tarihçi Michael Wood, "Troya Savaşını Araştırırken" adlı tv dizisinde ortaya çok farklı bir iddia attı. Evet, Troya´ya bir saldırı yapılmıştı ama herşey çok farklıydı. Bir kere Kral Priam, Helena falan yoktular, çünkü, Hititler´den kalan yazılı tabletlerde kral III. Hattuşil´in Troya Prensi Alaxandus´dan söz ettiğini ve deniz adamları ile savaştıkları belirtiliyordu. Kentin adı Troya değil, ´Villios´du. Alaxandus, Homeros´un efsanesindeki Prens Paris´in gerçek adıdır, yani Alexander. Ve Homeros´un Troya´ya verdiği isim; İlion yani Hitit kenti Villios benzerliği hemen dikkat çekiyor. Wood, tabletlerde ünlü Kadeş Savaşı´nda Firavun Ramses´e karşı Hitit ordusunda Prens Alaxandus´un da savaştığı yazılı olduğunu ve sonra Asurlular´ın baskısından bunalan Hitit Kralı´nın Prensi Yunanlılar´a yardım istemek için yolladığını da ekliyor. Öyleyse, Hitit Prensi Alaxandus, gerçekten Mısırlılar´a karşı yardım istemek için Yunanlılar´a gidip, Kralın sarayında misafir kalmışmıydı; acaba o Kralın karısı mı Güzel Helena´ydı? Hani şu Paris´in kaçırdığı kadın? Bu arada yine aynı kaynaklarda, Yunan gemilerinin köle olarak taşıdığı 700 kadın, 400 genç kız ve 300 oğlan çocuğundan söz edilmekte ve de bunlara "TO RO JA" lı adı verilmiş, Troya´ya benzemiyor mu?


Efsanelerle tarih karışıyor ve tabii yorumlar daha da bunaltıyor. Bin yıl sonra da böyle olacak, cd´lere, video kasetlere rağmen. Bu anlatılanlara ve burada çok zaman alacak daha birçok kaynağa göre, Troya Savaşı hiç de sanıldığı gibi olmayabilir; Pekala da Homeros bir masal yazmış ve insanlarla, tanrılar arasında bir drama yaratmış olabilir. Diğer karşıt iddiaların arasında askeri, stratejik ve sosyo-psikolojik görüşler de dikkat çekiyor.




MÖ 1200´ lerde kendilerine Akha diyen bir Yunanlı birleşik ordunun, üstelik deniz yoluyla bir başka uzak anakaraya gidip, on yıl süreyle savaşması, gerek dönemin koşulları için, gerekse de askeri yönden mümkün değil deniyor. Bugünün Troya´sı denizden yaklaşık iki km içerde ve ovaya hakim bir yerde. Ve kışın iklim sert ve rüzgarlı, bu üçbin yıl önce de böyleydi. Hiçbir ordu, Homeros´un yazdığı gibi on yıl boyunca burada konaklayamaz ve dayanamazdı. Troya´nın konumu yani bulunduğu tepe ovaya öylesine hakimdir ki, şahinin bir kaplumbağayı gökten inip avlaması gibi tüm saldırganlar güçleri ne olursa olsun kolay birer av olurlar. Nitekim, Çanakkale Savaşı´ında aynı kıyılara çıkartma yapan Fransızlar başarısız olmuşlardı. Kaldı ki diğer Anadolu kavimleri Troyalılar´ın müttefiğiydiler, Homeros bunların adlarını tek tek saymaktadır. Peki, nasıl oldu da bu kadar insan bir tahta ata yenik düştüler?
 

Hiç yorum yok: