2 Mart 2012 Cuma

Truva´yı yağmalayan dolandırıcı arkeolog

Truva´yı yağmalayan dolandırıcı arkeolog

Ünlü ingiliz gizem araştırmacısı Colin Wilson, "Unsolved Mysteries/Past and Present-Geçmişin ve Bugünün Çözülemeyen Gizemleri" adlı kitabını 1993 yılında yayınladı. Gerek kitabı okuduktan sonra, gerekse de kendisiyle yaptığımız görüşme sonucunda Wilson´un çalışmaları sonucunda Troya Efsanesi´nin gerçek dışı olabileceğini ileri sürdüğünü gördük. Kitapta Kral Arthur ve Büyücü Merlin Efsanesi´nin, Afrika´daki Dogon Kabilesi´nin Sirius Yıldızı ile ilgili söylencesinin, lanetli Ümit Elması´nın, İnsanlığın Evrimi´nin, 6000 yıl önceki uygarlıkların, vampirlerin ve zombilerin, Karın Deşen Jack´ın. Hipnoz ve Telepati´nin, mısır tarlalarındaki UFO izlerinin, perilerin, doğaüstünün ve daha birçok gizemin üstüne günümüzün bilimsel mantığı ile gidiliyor ve cesur bir üslüpla kör inançlar kökten silkeleniyor. Wilson yaptığımız görüşmede "Artık, ne olursa olsun, bu böyledir inancının ortadan kaldırılmasının zamanı geldi, bu çağda efsaneler de dahil olmak üzere, her tür gizemin kaynağını bulmalı, araştırmalı ve sonuç ne olursa olsun katlanmalıyız..." diyordu.



Peki acaba bizim Çanakkale´deki Troya´nın ardındaki gizem ne? Biz Hisarlık Tepesi´ndeki kalıntıların Troya olduğunu nereden çıkardık? Wilson iddiasına şöyle başlıyor "Maceraperest ve silah tüccarı Heinrich Schliemann Yunanlı genç karısının da yardımıyla, küçük yaşlardan beri okuduğu Homer´in ´İliada´ sından yola çıktı ve 1871´de Troya´yı Çanakkale´de Hisarlık´da buldu. Osmanlı hükümetinin genişliğinden de yararlanarak istediği herşeyi yaptı. Ama acaba bulunan yer Homeros´un Troya´sı mıydı? Schliemann üst üste yapılmış ve arasında yüzyıllar bulunan 7-8 Troya kalıntısı buldu ve bunların birisine Homer´in Troya´sı dedi. Oysa sonrakikazılar ve araştırmalar Yunanlılar tarafından yakılıp yıkılmış bir kentin varlığını kanıtlamıyordu." Doğru olabilir mi? Bütün bunlar bir masal mı? Heinrich Schliemann Türkiye´den kaçırdığını söylediği Troya Kralı Priam´ın hazinelerini kaçışından oniki yıl sonra ortaya çıkardı ve sonra bir çok uzman bu kalıntıların Girit´de yaşamış olan Mikenler´e ait olduğunu ileri sürdüler.



Schliemann otobiyografisinde hazineyi bir duvarın içinde bulduğu bakır bir küpte bulduğunu yazıyordu ama nedense bu küpü Troya´yı yağmalayan Akhalar gibi çalışan işçilerin hiçbirisi göremeyecek ancak Schliemann öğle yemeği tatilinde bulacaktı. Raslantılar, rahatsız edecek kadar fazlaydı. Derken 1972 yılında ABD´de Colorado Üniversitesi´nden Prof. William Calder, Schliemann üzerine bir araştırmaya girişti ve ortaya inanılmaz bir sonuç çıkardı. 1851´de Schliemann, San Francisco´ya gelmiş ve altın bir antik takıyı satarken. Troya hazinesinden söz ederken iki ortağının daha bulunduğunu anlatmıştı. Bunlardan birisi adı bilinmeyen bir Osmanlı Paşası, diğeriyse Frank Calvert adlı bir Amerikalıydı. Ama Schliemann, onları aldattığını söylemişti, demek ki Schliemann bir dolandırıcıydı. 1889´da Schliemann tekrar Hisarlık´a, Troya kazılarına döndü ve kazılarda bir bina kalıntısıyla bazı çanak çömlek ortaya çıkarıldı ama bütün bunlar tartışmasız Miken uygarlığına aittiler. Schliemann, şok geçiriyordu, tüm iddiaları boşa çıkacaktı ama sonucu göremeden o yıl felç geçirerek yaşamını yitirdi. Schliemann Homer´in Troya´sını bulamamıştı...

Hiç yorum yok: