Efes´e yolculuk ve Xena´nın vatanı
İzmir´in güneyinde, Selçuk kasabasının hemen yanında dünyanın en önemli antik kentlerinden birisi vardır; Efes. Efes, geçmişte İyonya Konfederasyonu´na dahildi ve Küçük Asya´nın en önemli kentiydi, ticari gücüyle İzmir ve Bergama ile rekabet ediyordu. Bugün orada geçmişi 12. Yüzyıl´a kadar uzanan çok etkin kalıntılar vardır. Efes´de birçok kent kurulmuştur, 400 yıl içinde yedi kez yıkılmış, yakılmış ve yeniden kurulmuştur ve Efes´de Artemis veya Diana adına kurulmuş en büyük tapınak vardı. Artemis Tapınağı, efsanelere göre Amazonlar tarafından kurulmuştu, bin yıllar boyunca bir ağacın yanında simgelenerek toprak ana imajıyla beslendi, büyüdü.
İzmir´in güneyinde, Selçuk kasabasının hemen yanında dünyanın en önemli antik kentlerinden birisi vardır; Efes. Efes, geçmişte İyonya Konfederasyonu´na dahildi ve Küçük Asya´nın en önemli kentiydi, ticari gücüyle İzmir ve Bergama ile rekabet ediyordu. Bugün orada geçmişi 12. Yüzyıl´a kadar uzanan çok etkin kalıntılar vardır. Efes´de birçok kent kurulmuştur, 400 yıl içinde yedi kez yıkılmış, yakılmış ve yeniden kurulmuştur ve Efes´de Artemis veya Diana adına kurulmuş en büyük tapınak vardı. Artemis Tapınağı, efsanelere göre Amazonlar tarafından kurulmuştu, bin yıllar boyunca bir ağacın yanında simgelenerek toprak ana imajıyla beslendi, büyüdü.
Amazonların kutsal kadını, sonunda
Artemis´e dönüştü. MÖ 550´de Krezüs, yıkılan tapınağı tekrar yaptırdı
ama MÖ 356´da İskender´in doğduğu gecede, bir çılgın tapınağı ateşe
verdi. Artemis´in o gece İskender´in doğumuyla ilgilendiği için,
tapınağını koruyamadığına inanıldı. Sonra çok daha büyük boyutlarda bir
kez daha inşa edildi ve artık Dünyanın Yedi Harikası´ndan biriydi.
MS 265´de Gotlar tarafından yine yıkıldı. Bugün geride hiçbirşey yok. Çalınıp dünyanın önemli müzelerine götürülen parçalar dışında, bugün tapınağın yerinde birkaçtaştan başka birşey yok. Efesliler, Apollo´nun kızkardeşi, gecelerin tanrıçası Leto´nun kızı Artemis´e taparlardı. Tanrıça Artemis, Apollo´dan bir gün önce, Efes yakınında Ortygia´da doğmuştu ama ikizi Apollo ise Yunan adalarından Delos´da doğmuştu. Mitolojinin bir diğer oyunu daha; anlaşılan Leto önce kızını doğurmuş ve aynı gün içinde Ege Denizi´nin ortasındaki Delos´a gitmiş ve orada oğlunu doğurmuştu.
Peki, bunu nasıl yaptı? Şimdi gelin de, Von Daniken´a
inanmayın, Leto ancak hava yoluyla bunu yapabilirdi. Neyse, Efes Roma
döneminde Roma Asyası´nın başkentiydi, çok güçlü bir ticari merkezdi,
ihtişamlı ve görkemli bir kent olarak çağın en parlak kentlerindendi.
İmparator Trajan tarafından yapılan 25.000 kişilik tiyatrosu, hala
kullanılmaktadır. Efes´in Hıristiyanlık´taki yeri çok büyüktür, ilk
İncil´de Paul´un Efesliler´e Mektubu´nda adı geçer. Paul, Tarsus´da
doğmuş ve üç yıl Efes´de yaşamıştı. Efsaneye göre Meryem Ana da, oğlunun
ölümünden sonra Efes´e geldi, yaşamının son yıllarını orada yaşadı ve
öldükten sonra Efes´de bir yere gömüldü. Birçok güvenilir kaynağa göre,
Meryem Ana, Aziz John ile beraber Efes´e MS 40´da gelmiş ve kentin hemen
yanındaki Bülbül Dağı´nda yaşamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder