17 Kasım 2007 Cumartesi

illerimiz - Tokat

Tokat


Bilindiği gibi 19. yüzyılın ikinci yansın­da sanayinin gelişmesi, sömürgecilik ve diplomatik ilişkilerin hızlanmasına neden oldu. Bu durum ise aynı zamanda büyük devletler arasında siyasi rekabet, ekonomik çıkar çatışmaları ve anlaşmazlıkları meydana getirdi. I. Dünya savaşı öncesi karışıklıklar merkezi durumuna gelen Avrupa, adeta bir barut fıçısından farksızdı.

Teknik üstünlük kompleksine kapılan Avrupa, Osmanlı Devleti''''ne "Hasta Adam" gözüyle bakıyor ve onu sömürülecek bir devlet; Türk Milleti''''ni de idare edilmeye muhtaç bir millet olarak görüyordu.

Osmanlı Devleti''''ne gelince; I. Dünya Savaşından önce 1911 yılında girdiği Trablusgarb Savaşı''''nda son Afrika topraklarını İtal­ya''''ya kaptırmış, 1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları''''nda aldığı mağlubiyetle de Rumeli''''deki nüfuzunu kaybetmiştir.

Çanakkale mucizesine rağmen I. Dünya Savaşı''''ndan da yenik ayrılan Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesi gibi haysiyet kırıcı bir antlaşmayı imzalamak mecburiyetinde bırakılmıştır.

Türk Milleti''''ne esaret zinciri vurmaya yönelik mütarekenin imzalanmasıyla Osmanlı Devleti artık resmen değilse bile, fiilen yıkılmış sayılmakta idi.

Türk Milleti, maddi ve manevi bakımdan iyice sarsılmıştı. Memlekette, açlık, sefalet, asayişsizlik ve gelecek konusunda ise ümitsizlik hakimdi.

Ancak, bütün bu olumsuzluklara rağmen, millet egemenliğine dayalı yeni bir Türk Devle­ti kurma fikri ile yola çıkan Mustafa Kemal, Türk Milleti''''nin kurtuluşu yönünde hiç bir za­man ümitsizliğe kapılmadı. O, Türk Milletinin vatanı, bağımsızlığı, bayrağı, namusu... gibi kutsal saydığı değerleri korumada her türlü fe­dakârlıktan kaçınmayacağını çok iyi biliyordu.

Türk Milleti''''ne olan güvenini her fırsatta ifade eden Mustafa Kemal, bilindiği gibi 19 Mayıs 1919 günü Samsun''''a çıkarak Kurtuluş Savaşımız yolunda ilk adımı atmış oldu. Samsun''''da başlayan bu yolculuk Kavak, Havza, Amasya ve Tokat istikametinde devam edecek­tir.

Tokat, Birinci Dünya Savaşı sonlarında Sivas vilayetine bağlı bir sancak merkezi duru­munda idi. Bu tarihlerde nüfusu yüz bini aşan Tokat Sancağı''''nda, Türkler çoğunlukta, Rum ve Ermeniler ise azınlık durumunda idi. Zile, Reşadiye, Niksar ve Erbaa Tokat''''a bağlı kazalardı.

Mondros Mütarekesi''''nin imzalandığı günlerde ve hemen sonrasında Anadolu''''da baş gösteren sıkıntı, şüphesiz Tokat Sancağı halkını da üzmüş ve gelecek hakkında endişeye düşür­müştür. Bilhassa, Tokat''''ta azınlık durumunda olan Rumların, merkezi Samsun olmak üzere Tokat''''ı da içine alan bölgede Pontus Devleti kurmak istemeleri, Tokat halkının tedirginliğini daha da artırmakta idi. Bu durum karşısında Tokat''''ta yaşayan Müslümanlar tedbir amacı ile 25 Şubat 1919 tarihinde "Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" Tokat şubesini kurdular. Bu şubenin bir ay sonra da merkezi İstanbul''''da olan "Vilayeti Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''ne" bağlandığı bilinmektedir.

Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''nin yaptığı hizmetler konusunda araştırmacı merhum Halis CİNLİOĞLU''''nun tespitleri şöyledir:

Erzurum Kongresi''''ne gönderilen Rıfat Bey''''in 800 liralık yol harcını ödediler. (O zamanın Müdafaa-i Hukuk Heyeti bu parayı hiç bir yardım görmeden yalnız kendi keselerinden verdiler).

Maraş ve izmir''''de çatışan yurttaşlarımıza "iane" toplandı. Çamaşırlar diktirildi.

Bir yerden diğer yere taşınan "Darüleytâm" talebesine yardım edildi.

Genci harpten dönen esirlerimizin yurtlarına kavuşmalarına çalışıldı.

Şehir içinde yaya Kuva-yı Milliye kuruldu. Çoğu bu gibi işlere yeni atılan gençlerden ibaret olarak bu kuvvet, ihtiyat zabitleri kumandasına verildi.

Şehir dışı için Mütevellioğlu Nuri Bey kumandasında süvari "Kuva-yı Milliye" kurul­du.

Numara kullanan, adlarını ve sayılarını saklayan adamları vasıtasıyla olan biten işlerden haber alınmaya çalışıldı.

Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İdare Heyeti''''nde görev alanlar: Tahir Rüştü. Hacı Hüsnü, Rıfat (Hamamcıoğlu), Nuri (Mütevelli­oğlu), Mehmet (Yağcıoğlu), Vahap (Baloğlu). İbrahim (Yoğurtçuoğlu), Fuat (Evliyaoğlu), Hacı Mustafa (Müftükâtipoğlu), Hafız Agah (Emekli Komiser), İzzet (Gençağaoğlu). Remzi (Doktor), Fehmi (Celepoğlu), Şevki (Emekli Binbaşı), Vehbi (Muhasebecioğlu) ve Salih (Bekçioğlu) beylerdir.

15 Mayıs 1919''''da Yunanlıların İzmir''''i işgal etmeleri Tokat halkı tarafından tepkiyle karşılanır. Tokat ve kazalarında Redd-i İlhak Cemiyetleri kuruldu. Yunan işgalini protesto et­mek amacıyla da 20 Haziran 1919 günü Niksar''''da miting yapıldı. Niksar halkı nümayiş (miting) sonunda alınan kararları "Redd-i İlhak Cemiyeti Reisi Mahir" imzasıyla itilaf Devletleri temsilcileri ile A.B.D. Cumhurbaşkanı Wilson''''a gönderir. Bu kararlarda "Biz Türk olan her vatan parçasının Türk kalmasını istiyoruz. Siz de buna söz vermiş idiniz. Şimdi ise sözü­nüzde durmadığınızı görüyoruz. Anadolu''''ya uzatılacak bir tecavüz bizi öldürmek için uzatılan bir adımdır. İnsaniyet ve adalet namına suikastten vazgeçiniz." denilmektedir.

Bu arada, 1. Dünya Savaşı''''ndan dönen ihtiyat Zabitleri Tokat''''ta "İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti" adı altında bir cemiyet kurdular. Bu cemiyeti kuranlar hem kendi aralarında yardımlaşmayı sağlamak hem de memleket davalarıyla ilgilenmek amacıyla ortaya çıkmışlardır. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti''''nin çalışmalarını yeterli görmeyen ihtiyat Zabitleri: "Memleketin derin yaralarını saracak vatanperver adamları göremiyoruz. Kuvvetli bir heyet yoktur ki, Tokat''''ı bu hususta tanıtabilsin. Kendilerini idareden aciz adamlar, bu tehlikeli zamanlarda Tokat halkım nasıl yönetecekler?" diyerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İdari Hey eti''''ne gençlerin de alınmasını istemişlerdi. Sonunda istekleri yerine getirilerek gençlerin de Müdafa-i Hukuk Cemiyeti''''ne girmeleri sağlanmıştır. Bu durum Tokat''''taki mücadele azmine daha da güç kazandırmıştır.

9. Ordu Müfettişi olarak Anadolu''''ya gön­derilen Mustafa Kemal Paşa, 26/27 Haziran 1919 gecesini Tokat''''ta geçirdi ve ertesi sabah Sivas''''a hareket etti. Mustafa Kemal Tokat''''a geldiğinde Belediye binasında şehrin ileri ge­lenleriyle bir toplantı yaparak memleketin duru­mu hakkında genel bilgi verdikten sonra Milli Mücadele''''nin kaçınılmaz olduğu konusunda Tokatlıları ikna etti. Tabii bu arada Mustafa Ke­mal Paşa''''nın bazı engellerle karşılaştığımı belirt­mek gerekir. Mesela, Sivas''''a hareketi sırasında Sivas Valisi Reşit Paşa, Mustafa Kemal''''i tevkif etmesi için özel olarak görevlendirilir. Ancak Mustafa Kemal Paşa, tedbirliliği ve ince zekâsı sayesinde bu engelleri aşmayı başarmıştır.

23 Temmuz 1919''''da toplanan Erzurum Kongresi''''nde vatanın bütünlüğü ve milletin is­tiklâli ile ilgili kararların alındığı bilinmektedir. Bu kongreye Tokat''''tan Rıfat (Hamamcıoğlu) Bey ile Sabri Efendi (Emekli Askeri Kâtip) katılmışlardır. Rıfat Bey, kongrede yaptığı konuş­mada davalarının "Hak ve istiklal" davası olduğunu belirtmiştir. Sivas Kongresi''''ne Tokat''''tan temsilci katılmamasına rağmen, Erzurum Kongresi''''nde Temsil Heyeti üyeliğine seçilen Bekir Sami Bey''''in Tokatlı olmasından dolayı Tokat''''ın Sivas Kongresi''''nde temsil edilmiş ol­duğunu söyleyebiliriz.

Sivas Kongresi sona erdikten hemen sonra Temsil Heyeti, Damat Ferid Paşa hükümetini istifaya zorlamak amacıyla İstanbul ile haberleşmeyi kesme kararı aldı. Alınan bu karara Tokat da aynen uymuştur. 12 Ocak 1920''''de açılan son Osmanlı Mebusan Meclisi''''nde Tokat, Ahmet ve Şevki Beyler ile Ömer Fevzi Efendi tarafından temsil edilmiştir.

İstanbul''''un İngilizler tarafından işgal edilmesi ve İngilizlerin Meclis-i Mebusan''''ı basarak bazı Mebusları tutuklayıp sürgüne göndermeleri, diğer illerde olduğu gibi Tokat''''ta da nefretle karşılandı. Türk Milleti''''ne yapılan bu haksızlıkları protesto etmek için Tokat ve kazalarında mitingler tertip edildi. Ayrıca, bu vahim olayı kınamak amacıyla itilaf Devletleri mümessillerine telgraflar çekildi.

İstanbul''''un işgali ve Mebuslar Meclisi''''nin dağıtılmasından sonra artık İstanbul''''un dışında yeni bir hükümet kurma fikri iyice kuvvet kazanmaya başladı. Nihayet, 23 Nisan 1920''''de Ankara''''da açılan TBMM İstanbul''''u tanımadığını ilan etmek suretiyle Türk Milleti''''nin kurtarılması görevini üzerine almış oldu. Açılan bu yeni mecliste Tokat''''ı temsil eden milletvekilleri ise; Rıfat (Hamamcıoğlu) Bey, Hamdi (Mütevellioğlu) Bey, Mustafa Vasfi (Süsoy) Bey, Nazım (Eski Harput Valisi) Bey ve İzzet (Gençağaoğlu) Bey''''dir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi''''nin açıl­ması kararını tepkiyle karşılayan İstanbul Hü­kümeti, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efen­di''''ye 11 Nisan 1920''''de bir fetva verdirerek bu yolla Kuva-yı Milliye ruhunu yok etmeye çalış­tı. Anadolu''''nun her tarafına duyurulan bu fetva bazı bölgelerde etkisini göstererek isyanların çıkmasına sebep oldu. Nitekim, 14 Mayıs 1920 günü Postacı Nazım adında biri, Sivas''''ın Yıldızeli kazasına bağlı Kaman köyünde isyan etti. Bu isyana karşı tedbir maksadıyla Tokat''''ta 50 kişilik Kuva-yı Milliye kuruldu. Ayrıca Köprü­başı, Niksar Yolu, Çay, Beybağı ve Erenler ma­hallelerinde dışarıdan gelebilecek bir tehlikeye karşı kuvvet bulunduruldu. Bu arada Niksar ve nahiyelerinden de yardım sağlandı.

9 Mayıs 1920''''de Postacı Nazım Yenihan Kaymakamlığı''''na gönderdiği mektupta: "Kavak''''ta verilen söze itimadan milletçe muhafaza! sükuna karar verilmişken, 50 kişilik bir müfre­zenin sevk edilmesinden arada itimat kalmadı. İsteklerimize tahriri cevap alamaz isek muhafa­za! sükunu mevcut kuvvetimizle ihlâl edeceğiz" diyordu. Bu isyanın bastırılması için Mustafa Kemal, Zile''''de bulunan 3. Kolordu Komutanı

Sefahattin Bey''''i görevlendirdi. Merkezi Amas­ya''''da bulunan 5. Kafkas tümeni Komutanı Yarbay Cemil Cahit (Toydemir) 3. Kolordu''''dan al­dığı emir üzerine bir tabur askeri Zile yoluyla Artova''''ya, bir başka taburu da Tokat''''tan Yıldızeli''''ne gönderdi. Ancak, gönderilen bu birlikler asiler karşısında başırılı olamadılar. Bu durumdan iyice cesaret alan asiler Zile''''yi işgal ettiler. Tümen komutanı Yarbay Cemil Cahit, Yıldızeli''''nde bulunan askeri birliğin de desteği ile Zile''''ye girdi ve burayı işgalden kurtardı. Suçlular ve asiler yakalanarak ağır şekilde cezalandırıldı. Postacı Nazım, Samsun bölgesinde yakalanarak Amasya''''ya getirildi ve idam edildi.

Hiç yorum yok: